Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/10609 E. 2017/6086 K. 14.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10609
KARAR NO : 2017/6086
KARAR TARİHİ : 14.02.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatına, Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların ayrı ayrı TCK 204/1, 62 , 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından; resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler ise sanıklar…. ve …. müdafii ile sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İtalya’da faaliyet gösteren katılana ait şirket ile kardeş olan sanıklar…. ve ….’ın ortağı olduğu ….. şirketi arasında sekiz adet kamyonun satışı konusunda anlaşma gereğince katılan şirket tarafından sanıkların hesabına 160.000 Euro kamyon bedeli yatırıldığı, ancak sanıklar…. ve …. tarafından sözleşme konusu kamyonlar teslim edilmediği gibi katılandan aldıkları parayı da iade etmedikleri, bunun üzerine Türkiye’ye gelen katılanın parasını geri istemesi üzerine, sanıklar…. ve …. tarafından katılana çek verilmesi teklif edildiği, katılan tarafından da bu teklifin kabul edilmesi üzerine,….şirketi çalışanı ve diğer sanıkların akrabası olan sanık … tarafından,….şirketine ait suça konu 160.000 Euro bedelli çekin katılana verildiği, katılan tarafından İtalya’ya döndüğü ve çeki tahsil için bankaya ibraz ettiğinde çek üzerindeki imza ile bankadaki mevcut keşideci imzasının tutmaması nedeni ile ödeme yapılmadığı, sanıkların bu surette nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Suça konu çekin katılana önceden doğan borç nedeni ile sonradan düzenlenerek verilmesi karşısında, nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleriyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin her hangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanık …’ın kovuşturma aşamasında alınan beyanında “suça konu çekteki imzanın kendisine ait olduğuna” ilişkin savunması, soruşturma aşamasında alınan 29/03/2010 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında her ne kadar suça konu çekteki keşideci imzasının sanık … eli ürünü olmadığına ilişkin görüş belirtilmiş ise de, raporun inceleme kısmında “…keşideci imzası ile ….’ın mukayese imzaları arasında, imzaların genel şekil ve yapısı yönünden benzerlik bulunduğuna…” ilişkin yapılan tespit, ayrıca sanıklar tarafından suça konu çekin ödenmesini engellemek amacıyla bankaya her hangi bir ödemeden men talimatının verilmemesi, yine suça konu çek hakkında sanıklar aleyhine başlatılan icra takibine her hangi bir itirazın olmayarak takibin kesinleşmesi, çekin gerçek bir çek olması ve borcunda sanıklar tarafından açık bir şekilde kabul edilmesi karşısında, sanıkların sahtecilik kastı ile hareket etmedikleri gözetilmeden, sanıkların beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar…. ve …. müdafii ile sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.