Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/10272 E. 2014/11681 K. 11.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10272
KARAR NO : 2014/11681
KARAR TARİHİ : 11.06.2014

Tebliğname No : 15 – 2014/140020
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2009
NUMARASI : 2009/373 (E) ve 2009/1104 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılana ait satış mağazasında müdür olarak çalışan sanığın, kasa çıkışı yapmadan, satış fişi düzenlemeden, kayıtsız olarak spotculuk yapan üçüncü kişilere ürün sattığı ve 40.305,70 TL’yi mal edindiği iddia edilen olayda; gerçeğin kuşkuya meydan bırakmayacak şekilde tespiti bakımından katılana ait mağazanın ticari defter ve kayıtlarının temin edilerek alanında uzman bir bilirkişiye tevdiiyle sanığın uhdesine para geçirip geçirmediğinin tespiti, geçirdi ise miktarının tespitini içerir rapor tanzim ettirilmeden, dosya kapsamında bulunan 05.03.2008 tarihli tutanakda imzası bulunan A..B.., A.. O.. İ.. ve E. K.. isimli şirket çalışanları, gene 06.03.2008 tarihli savunma formunda tanık Ö.. Ö..’in ücret alınmadan ve kasa çıkışı yapılmadan satış yapıldığını belirttiği A.. ve B.. isimli müşterilerin açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenilmeden, aynı şekilde Ankara 11. İş Mahkemesinin 2008/171 Esas numaralı tazminat dava dosyasında isimleri geçen şirket çalışanları H.. S.. ve H.. Y..’ın beyanları alınmadan ve bu tazminat davasının akibeti sorulup örneği dosyaya konulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.