Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/9777 E. 2013/12161 K. 01.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9777
KARAR NO : 2013/12161
KARAR TARİHİ : 01.07.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığa ait 1911 parsel sayılı arazi ile katılana ait 2076 parsel sayılı arazinin ortak sınırları bulunduğu, sanığın her iki arazinin sınırında bulunan 1 adet incir fidanı ile 4 adet akasya ağacını ve katılanın arazisi içerisinde bulunan 1 adet akasya fidanını keserek mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu fen bilirkişisi …’nin 08.12.2010 tarihli raporuna göre, suça konu ağaçların dip köklerinin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/105 esas sayılı dosyasında dava konusu olan ve sanık lehine müdahalenin men’ine karar verilen ağaçlar olduğunu belirtmesine rağmen, bahse konu dosyadaki hükme esas alınan … Yüksek Mühendisi …’ın 21.07.2009 tarihli raporunda sayılan ağaçlar arasında akasya ve incir ağacının bulunmadığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/105 esas
sayılı dosyasının, sadece, ceza davasına konu edilen 1911 ve 2076 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olmayıp, sanığa ait 1921 ve 1911 parsel sayılı taşınmazlar ile katılanın hissedar olduğu 1907 ve 2076 sayılı parseller arasındaki ağaçları kapsadığının anlaşılmasına göre, suça konu ağaçları sanık ve katılanın babası tanık …’ın talimatları üzerine kestikleri anlaşılan tanıklar … ve … de huzura alınarak mahallinde keşif yapılıp, suça konu ağaçların tam olarak yeri tespit edildikten sonra; mahkemece hükme esas alınan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/105 esas 2009/508 karar sayılı kararında suça konu ağaçların sanığın taşınmazından 200 cm uzağa çekilmesine karar verildiği, mahkemenin hükme esas aldığı yukarıda belirtilen … yüksek mühendisi bilirkişinin 08.09.2009 tarihli ek raporuna göre nakil zamanın ocak ve şubat ayları olduğunun bildirildiği ve TCK 152/1-c hükmüne göre “Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan ve bağ çubuğu hakkında” mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde suçun oluşacağının anlaşılması karşısında, ağaçların kesin olarak sanığın arazisinde bulunmamamsı halinde, her iki arazinin sınırında dahi olsa suçun oluşacağı gözetilmeden, eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair hususları incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.