Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/9625 E. 2015/22123 K. 09.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9625
KARAR NO : 2015/22123
KARAR TARİHİ : 09.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, şikayetçi …’u, yurt dışında elektrik ustası olarak işe yerleştireceği vaadinde bulunarak sözde yapacağı işlemler karşılığında şikayetçiden 110 dolar para alarak haksız menfaat temin ettiği, şikayetçi …’un, bu durumu arkadaşları olan şikayetçiler …, … ve …’e söylemesi üzerine şikayetçiler …, … ve …’nun aralarında para toplayarak şikayetçi … eliyle sanığa kişi başı 330 dolar para verdikleri, aynı şeklinde sanığın, şikayetçiler … ve … ile farklı bir tarihlerde ve ayrı ayrı iletişim kurduktan sonra, yurt dışında işe yerleştireceği vaadinde bulunarak ve sözde yapacağı işlemler karşılığında şikayetçilerin her birinden 110 dolar para alarak haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı olan dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Sanık hakkında şikayetçiler …, …, …’a yönelik eylemlerinden dolayı verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, şikayetçilerin aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık hakkında, şikayetçiler …, …, …’e yönelik eylemlerinden dolayı verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, şikayetçilerin aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Şikayetçiler …, … ve …’nun aralarında 330 dolar para topladıktan sonra bu paraları şikayetçi … eliyle sanığa verdiklerinin sabit olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın adı belirtilen şikayetçilere yönelik eylemi nedeniyle ve 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ nın 321.maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.