Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/9489 E. 2015/22092 K. 09.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9489
KARAR NO : 2015/22092
KARAR TARİHİ : 09.03.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, Kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın,sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir.
Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır.5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka,48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil,sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler,bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa,basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
… Gıda İnşaat Limited Şirketi’nin yetkilisi olan katılan …’nin , yaklaşık 20 yıldır arkadaşı ve tanıdığı olan sanık …’ye 27.000 TL bedelli, 15.Şubat.2007 keşide tarihli çeki hatır çeki olarak keşide ederek verdiği, çekin sanık … ile eşi olan diğer sanık …’nin ortak oldukları … Gıda Limited Şirketi emrine düzenlendiği, bu şirketin yetkilisi olan sanık …’nin, ciro ederek yine yetkilisi olduğu … Gıda Otomotiv Limited Şirketi’ne verdiği, bu şirketin diğer ortağının da sanık …’nin oğlu olan sanık … olduğu, sanık …’nin, suça konu çekin keşide tarihindeki “7” rakamını “8” olarak değiştirerek çeki 15.Şubat.2008 keşide tarihliymiş gibi göstererek katılan …’ndan kullanmış olduğu krediye teminat olarak verdiği, sanıkların bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemi ile dosya içerisindeki çek fotokopisine göre çekteki “7” rakamının “8” olarak değiştirildiğinin ilk bakışta kolaylıkla anlaşılması karşısında çekte iğfal kabiliyetinin olmadığı, bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, ayrıca sanık savunması, banka yazısı ve dosya kapsamına göre suça konu çekin bankadan kullanılan krediye teminat olarak verilmesi nedeniyle önceden doğmuş borç karşılığında verildiğinden nitelikli dolandırıcılık suçunun da unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından atılı suçlardan verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.