Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8889 E. 2015/21935 K. 04.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8889
KARAR NO : 2015/21935
KARAR TARİHİ : 04.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın Diyarbakır ili Dicle ilçesinde tabip Üsteğmen olarak görev yaptığını görev yaptığı sırada internet ortamında sanık … ile tanıştığını, sanık … ile katılanın yüz yüze hiç görüşmediğini, sanık …’in katılana T.C. kimlik numarasını, anne ve baba adını, cep telefonu numaralarını, banka hesap numaralarını verdiğini, sanık …’in kendisini doktor ve paşa kızı olarak tanıttığını, katılanın içinde bulunduğu psikolojik durum nedeniyle sanık …’e güvendiğini, kısa bir süre sonra sanığın birkaç kez borç para istediğini, aldığı paraları geri ödeyeceğini katılana söylediğini, yatırılan bu paraların sanık …’ın hesabına yattığı böylece sanıkların katılana karşı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık …’ın yatan parayı çekerek sanık …’e verdiğini, olaydan haberdar olmadığı yönündeki savunması, tanık beyanları,ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dolandırıcılık sanık … yönünden dolandırıcılık suçunun oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık …’in kendisini doktor olarak ve paşa kızı olarak tanıttığı ve sürekli olarak telefonla görüşmeleri,hiç yüz yüze görüşmemeleri, her defasında çeşitli bahanelerle para istemesi karşısında, sanık … hakkında TCK’nın 157/1 maddesi uyarıca dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.