Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8819 E. 2015/21303 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8819
KARAR NO : 2015/21303
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılana ait olan … Dağıtım Hizmetleri Kurye Dağıtım Hizmetleri isimli işyerinde çalıştığı dönemde kendisine bankalarla yapılan anlaşma gereği dağıtım için verilen kredi kartlarını tanık olarak beyanları alınan …, … ve … isimli kişilere teslim etmediği halde teslim edilmiş gibi listeye kayıt düşerek alındı kısmına sahte imzalar attığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “120 gün”, “100 gün” ve “2000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün”, “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Sanık tarafından aynı teslim evrakında farklı kişiler adına aynı gün sahte imzalar atılması karşısında, sahte olarak oluşturulan bir adet özel belge olduğu anlaşılmakla, olayda tek özel belgede sahtecilik suçu oluştuğu gözetilmeden, şartları bulunmadığı halde sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.