Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8793 E. 2015/21524 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8793
KARAR NO : 2015/21524
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye …, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun … şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, … ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Somut olayda; müşteki …’in diğer müşteki …’a ait … isimli işyerinde kasiyer olarak çalıştığı, suç tarihinde saat 10:00 sıralarında sanığın, bu işyerine gelerek 5 – 6 TL’lik incik alarak, 50 TL uzattığı ve bilahare parayı tekrar geri alarak parayı ödemiş izlenimi yapıp paranın üstünü istediğini söyleyerek müşteki …’dan para üstünü alıp dükkandan ayrıldığı, daha sonra saat 15:00 sıralarında tekrar dükkana gelerek 8,75 TL değerinde tavuk ciğeri aldığı, ödeme yapmak için 50 TL den oluşan para destesini cebinden çıkardığı daha sonra bozuk para ile ödeme yapacağını söyleyerek, bozuk para ararmış gibi yaparak müştekinin dikkatini dağıtmaya çalışarak müştekiye para vermeyi unutturup yine para üstü alarak dükkandan ayrıldığı, kasada 100 TL. açık olduğunun fark edilmesi üzerine kamera kayıtları incelendiğinde olayın anlaşıldığı bu olaydan sonra sanığın tanınması nedeni ile müşteki …’ın sanığı yolda gördüğü sırada konuşmak için “buraya gelir misin?” diyerek seslendiğinde, sanığın, müşteki …’a ” sen kimi çağırıyorsun lan senin ananı avradını sinkaf ederim” diyerek hakarette bulunduğu anlaşılmakla, atılı suçların sübut bulduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2-Hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 125/1,125/4 maddeleri kapsamında kalmasına rağmen hakkında 5237 sayılı TCK’nın 125/3-a-son,125/4 maddeleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.