Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8593 E. 2015/21264 K. 23.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8593
KARAR NO : 2015/21264
KARAR TARİHİ : 23.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan Reyhani’nin suç tarihinden önce şikayetçi … ile Tatvan ilçesinde karşılaştığı, kendisinde 4.000 adet tarihi eser altın olduğunu beyan ederek şikayetçiye üzerinde arapça yazılar bulunan altına benzer iki adet eşya ibraz ettiği, müşteri bulup bulamayacağını sorduğu, şikayetçinin bulabileceğini beyan etmesi üzerine birbirlerinin telefonlarını aldıkları, şikayetçi ile birçok defa telefonda görüştükleri, şikayetçinin Muş iline döndüğünde Muş Jandarma Komutanlığı’na bilgi verdiği, sanık ile Muş ilinde buluşmak için randevu talep ettiği, sanık …’nin Muş ilindeki randevuyu kabul etmemesi üzerine 09/10/2008 günü Güroymak ilçesinde buluşmak için randevulaştıkları, şikayetçinin Muş İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı görevliler ile birlikte Güroymak ilçesine geldiği ve Güroymak İlçe Jandarma Komutanlığı’na ihbarda bulunduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile soruşturma ile ilgili hem İlçe Jandarma Komutanlığı hem de İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün görevlendirildiği, şikayetçinin İlçe Jandarma Komutanlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü ile birlikte sanık … ile buluşmak için ilçede ve Gölbaşı Beldesi yolu üzerinde araştırmalar yapıldığı, sanık …’nin Gölbaşı yolu üzerinde şikayetçi ile buluşmak için beklediğinin görülmesi üzerine görevlilerce yakalandığı, üzerinde adli emanetin 2008/89 sırasında kayıtlı … seri numaralı üzerinde … yazılı ruhsatsız tabanca, bu tabancaya ait şarjör ve 7 adet 9 mm çapında mermi ele geçirildiği, sanık …’nin sözlü bilgileri doğrultusunda diğer sanık …’in … Caddesinde araç içerisinde beklerken yakalandığı, araçta yapılan aramada aracın arka koltuğu üzerinde çuval içerisinde sonradan yapılan incelemede bir adet beyaz bidon içinde dışı hırka ile sarılı altında çakıl taşı üzerinde 71 adet reşat altını benzeri sarı renk metal pul bulunan çuval ele geçirildiği olayda;
1-Sanık … hakkında dolandırıcılık ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, C. savcısı ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık …’nin tanıştığı şikayetçi …’e elinde bulunan 4.000 adet tarihi eser altını satmak istediğini ve müşteri bulup bulamayacağını sorduğu, şikayetçinin kabul etmesi üzerine durumu sanık …’e anlatarak altınları satmak için şikayetçiyle buluşma noktasına sanık …’e ait araçla gittiği, altınların sanık …’in aracında durduğu, buluşma yerinde bekleyen sanık …’nin yakalanması sonrasında, sanık …’in de araç içerisinde yakalandığı, altınların satın alınması hususunda yapılan anlaşma sırasında sanık …’in şikayetçiye yönelik hileli bir hareketi bulunmadığı gibi sonraki eyleminin de TCK’nın 39. maddesine kapsamında yardım etme kapsamında indirilmesi gerektiği gözetilmeden suça iştirak ettiğinden bahisle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.