Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8589 E. 2015/21265 K. 23.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8589
KARAR NO : 2015/21265
KARAR TARİHİ : 23.02.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir.
Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır.5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler, bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa,basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
Sanık …’nin muhtar olan diğer sanık …’i tanıdığı, sanık …’nin paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek sanık …’ten yardım etmesini istediği, sanık …’in bankadan birlikte para çekmeyi teklif ettiği ve sanık …’nin büyükbaş hayvan sahibi olduğuna dair sahte sahiplik belgesi fotokopisini, sahte müstahsil belgesi fotokopisini ve sahte işletme tescil belgesi fotokopisi düzenleyip sanık …’ye verdiği, sanık …’nin bu sahte fotokopi belgeler ile Salihli Ziraat Odası Başkanlığı’na müracaat edip 11/02/2008 tarihinde içerik olarak sahte çiftçilik belgesi aldığı ve sahte çiftçilik belgesi ile mağdur banka şubesine kredi için başvurdukları, kredi başvurusunun kabul edilmesi üzerine sanık …’nin 01/04/2008 tarihli kredi sözleşmesini imzaladığı, daha sonra banka şubesinden 10.000 TL kredi kullandığı, çekilen kredi miktarının yarısını diğer sanık …’e verdiği, sanıkların süresinde kredi taksitlerini ödemedikleri olayda;
1- Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen hükümlere yönelik incelemede;
Sanığın diğer sanık …’nin büyükbaş hayvan sahibi olduğuna dair sahte sahiplik belgesi, sahte müstahsil belgesi ve sahte işletme tescil belgesi düzenleyip bu belgelerle sanık … adına Salihli Ziraat Odası Başkanlığı’ndan özel belge niteliğindeki sahte çiftçilik belgesi alıp, bu belgeye istinaden mağdur banka şubesinden Hayati adına 10000 TL kredi çekerek bu paranın yarısını kendisinin alması eyleminde nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının oluştuğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.