Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8477 E. 2015/20839 K. 18.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8477
KARAR NO : 2015/20839
KARAR TARİHİ : 18.02.2015

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak 02.07.2010 tarihi yerine 09.07.2010 tarihi yazılmışsa da, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için;sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Şikayetçinin suça konu senede ismini yazıp imzalayarak, diğer bölümlerini boş bırakmak suretiyle aralarındaki ticari ilişkiye istinaden teminat amaçlı olarak sanığa verdiği, daha sonra aralarındaki alacak ve borçları tasfiye ederek, ellerinde bulunan senetlerin imhasına karar verdikleri, ancak buna rağmen sanığın senedi veriliş amacına aykırı şekilde doldurarak icraya koyduğu ve tahsil etmeye çalıştığı, sanığın bu eylemiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen 24.05.2011 tarihli karara karşı, sanık müdafiinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 22.06.2011 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05/02/2013 tarih ve 2012/11-1086 Esas ve 2013/40 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, bedelsiz senedin kullanıldığını iddia eden kişinin bunu yazılı delille ispatlaması gerektiği; katılanın, takibe konu senet karşılığının ödendiğine dair yazılı belge sunamadığı anlaşılmakla, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve sanık tarafından işlendiğine dair savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, inandırıcı bir delil elde edilemediğinden bahisle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.