Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/809 E. 2014/1413 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/809
KARAR NO : 2014/1413
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/35262
MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/12/2009
NUMARASI : 2007/531 (E) ve 2009/1448 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, şikayetçi şirketin eski ortağı olduğu, 12/04/2005 tarihinde şirketteki hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı, 12/07/2005 tarihinde de ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğünden istifa ettiği ve böylelikle şirketle bir ilgisinin kalmadığı, ancak; şirket adına hareket ederek 27/07/2005 tarihinde … Hussain Group firmasından 6000 TL, A.T.. isimli şahıstan 08/09/2005 tarinde 2.934.80 TL ve 19/09/2005 tarinde 2.865,59 TL şirket adına tahsilat yaptığı, tahsilatları uhdesine geçirerek şikayetçi firmaya ödemediği iddia edilen olayda; sanığın savunmasında özetle; daha önceden şirketin ortağı olduğunu, Nisan 2005 tarihi itibariyle şirketteki hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını, ancak; suç tarihi olarak belirtilen zamana kadar şirket adına müdürlük görevini aktif olarak yapmakta olduğunu, müşterilerden şirket adına değişik zamanlarda aldığı ödemelerin bir kısmının belgesiz olduğunu, yapılan harcamaları şirket adına yaptıklarını, bunun şikayetçi şirket tarafından bilindiğini, yaptığı ödemeleri ya da harcamaların kayda geçirilmediğini, şirketin sağlıklı bir muhasebe kaydının bulunmadığını ve suç kastının bulunmadığını belirterek suçlamayı inkar etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suç dönemini kapsayacak şekilde yapılan tahsilatlara ilişkin şirketin muhasebe kayıt ve belgeleri üzerinde alanında uzman bilirkişi heyetine yaptırılacak inceleme ve alınacak rapor ile şirket kayıtlarının düzenli olup olmadığının, düzenli ise yapılan tahsilatlarla şirket kayıtlarının uyumlu olup olmadığının, sanığın tahsilat yapıp ödemede bulunup bulunmadığının kesin olarak tespiti, sanığın istifasına ilişkin 12.07.2005 tarihli ortaktaklar kurulu kararının sanığın talebiyle alınıp alınmadığının alınmadı ise kendisine bildirilip bildirilmediğinin anlaşılması bakımından; kararı alan şahısların tanık olarak dinlenmesi varsa bu kararın sanığa tebliğine ilşkin belgenin temin edilerek dosyaya konulması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.