Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/8059 E. 2015/20608 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8059
KARAR NO : 2015/20608
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, tehdit
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın yurtdışında bulunduğu için sanığa Türkiye’de bulunan gayrimenkuller ile ilgili olarak kiraya vermesi ve gelirlerini alması ve diğer işleri yürütmesi için vekaletname verdiği, ayrıca kendisine ait dükkanın kira parasının arttırılması için Avukat …’ü vekil olarak tuttuğu, sanığın katılana bilgi vermeden Avukat …’ü aldığı vekaletnameye istinaden vekillikten azlettiği ve tahsil ettiği paraları katılana vermediği, ayrıca sanığın katılanın kızı olan mağduru telefon ile arayarak katılana yönelik “senin ananı yakacağım, onu mahvedeceğim” şeklinde tehdit ettiği iddia edilen olayda;
1- Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Katılanın taşınmazlarının kiralanması ve kira paralarının tahsili yönünden verdiği vekaletnameye istinaden sanığın tahsil ettiği paraları ve aldığı senetleri kendisine vermediğini beyan etmesi, sanığın vekalete dayanarak senetleri aldığını ve paraları iade ettiğini, katılanın kendisine bu hizmeti için ücret ödemediğini savunması, sanığın 05/09/2008 tarihinde katılan adına aldığı ve alacaklı olarak kendi ismi yazılı senetleri kolluğa teslim etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, sanık ile katılan arasında ilişkinin hizmet ilişkisi kapsamında kalıp kalmadığının tespiti bakımından, aralarında ücrete dayalı sözleşme bulunup bulunmadığı, sanığın tahsil ettiği paraları iade edip etmediği ve sanığın yaptığı masraflar nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.