Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/7761 E. 2015/1843 K. 03.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7761
KARAR NO : 2015/1843
KARAR TARİHİ : 03.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilk
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Akçat beldesinde belediye binası inşaatının yapımı, … inşaat taahhüt ticaret ve San. Ltd. Şti. tarafından üstlenildiği, bu inşaatın bir kısım işlerini yapmak üzere sanıkla … inşaat şirketi arasında taşeronluk ilişkisi kurulduğu ve sanığın taşeran olarak bu inşaatın bir kısım işlerini üstlendiği, sonrasında sanığın taşeron olarak üstlendiği işlerin bir kısmını da başka kişi ve ustalara yaptırdığı, bu kapsamda inşaatın yağmur oluklarının yapımı içinde katılan … ile suça konu sözleşmeyi düzenlediği, sanığın bu belgenin düzenlenmesi sırasında kendisini sanki … inşaat şirketinin temsili yetkili kişisi imiş gibi takdim ettiği ve sözleşmeyi de … şirketi adına imzaladığı, gerçekte sanığın … inşaat şirketi ile ortak temsile yetkili veya çalışan olarak bir ilgisinin bulunmadığı sadece … inşaat şirketinden işin bir kısmını yapmak üzere taşeron olarak alan kişi olduğu, daha sonra sanığın, katılanın işi yapıp bitirmesinden sonra sözleşmeden kaynaklı borcunu katılana ödemediği, katılanın da sanığın … inşaat şirketi yetkilisi olduğu düşüncesi ile … inşaat şirketi aleyhine icra takibinda bulunduğu, bu takip sırasında … inşaat şirketi ile sanığın ilişkisinin olmadığının anlaşıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ”150 gün”, ”120 gün” ve ”2.400 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ” 5 gün ”, ” 4 gün ”, ” 80 TL ” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.