Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/758 E. 2014/1943 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/758
KARAR NO : 2014/1943
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/19476
MAHKEMESİ : Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/06/2010
NUMARASI : 2009/1068 (E) ve 2010/631 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın, 2007 yılında satışa çıkardığı Burhaniye ilçesinde bulunan yazlığına, sanıklardan S.. K..’un alıcı olduğu, katılan ile telefonla görüştüğü, 78.000 TL verebileceğini söylemesi ve katılanın da 90.000 TL istemesi nedeniyle görüşmelerinin yarım kaldığı, bir süre sonra sanık Seher’in eski eşi olan diğer sanık Z.. M..’in katılan ile bağlantıya geçtiği, 97.500 TL’ye anlaştıkları, sanığın katılandan diğer sanık Seher’e fiyatı 90.000 TL olarak bildirmesini söyleyerek eşine süpriz yapmak istediğini beyan ettiği, katılanın sanık Zeki’nin verdiği bilgiler doğrultusunda 02/06/2007 düzenleme tarihli 12/06/2007 vade tarihli 19.300 TL bedelli senedi doldurduğu, sanık Zeki’nin soy ismini boşandığı eşi diğer sanık S.. K..’un soy ismi olan Kurşun olarak yazdığı, katılanın daireyi sanık Seher’e tapuda devrettiği, 80.000 TL’yi de sanık Seher’den aldığı, sanık Zeki’nin senedi vadesinde ödememesi üzerine katılanın senedi icraya koyduğu, bu aşamada sanık Zeki’nin gerçekte diğer sanık Seher ile boşanmış olup soyadının Metin olduğunu öğrendiği, sanıkların bu şekilde gerçekleşen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda, sanık Zeki’nin katılana 6.000 TL verip bono vermediğini beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından suça konu bonodaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda imza incelemesi yapılarak icra dosyası da getirtilip incelendikten sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.