Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6684 E. 2014/22020 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6684
KARAR NO : 2014/22020
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/319574
MAHKEMESİ : Bigadiç Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2011
NUMARASI : 2010/198 (E) ve 2011/94 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Şikayetçinin hayvancılık ve çiftçilik işiyle uğraştığı, hayvan bakıcılığı yapan Ali isimli bir şahıstan sanığın telefonunu aldığı, sanığı arayarak hayvan bakıcılığı işi teklif ettiği, sanığın kendisine “eşyalarımı taşırsan gelirim” dediği, şikayetçinin Hüseyin ile birlikte kamyonla Bigadiç’e geldikleri ve sanıkla buluştukları, sanığın kendisine ” sen bana 150 TL ver, kayınpederime vereyim, ailemi alayım, eşyaları kamyona yükleyip gideriz” dediği, kendisinin de sanığa inanarak 150 TL verdiği, parayı alan sanığın yanlarından ayrıldığı, 15 dakika kadar sonra telefonla görüştükleri, sanık ile kamyonun yanında buluşmak üzere anlaştıkları ancak sanığın gelmediği, telefonlara da cevap vermediği, sanığın bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın savunmasında, katılanın kendisini aradığını ve hayvanlarına bakmasını istediğini, ücretin önemli olmadığını söylediğini, daha sonra katılanın başlangıçta söylediği ücretin yarısını teklif ettiği için anlaşamadıklarını, geldikleri kamyona kullandıkları mazot bedelini istediklerini beyan ettiği, sanığın katılandan kayınpederine vermek için 150TL istediğine dair tanık Hüseyin’in soyut beyanı dışında her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, inandırıcı bir delil bulunmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.