Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6683 E. 2014/22006 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6683
KARAR NO : 2014/22006
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/319559
MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2011
NUMARASI : 2010/570 (E) ve 2011/288 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın noterlikçe düzenlenen vekaletname ile şikayetçiye ait taşınmazı satması konusunda yetkilendirildiği ve taşınmazı şikayetçiye vekaleten A ..A…’a sattığı, A.. A..ın, gayrımenkul karşılığında 25.000TL’ye karşılık gelmek üzere babası M. A..’a ait aracı vermek ile gayrımenkul üzerindeki ipotekleri kaldırma ve kalan parayı da ödemek üzere toplam 90.000TL’ye anlaştıkları, sanığın şikayetçi adına noter harici devir aldığı bu aracı şikayetçiye iade etmediği gibi, başkasına satılan aracın bedelini de şikayetçiye ödemediği, sanığın başkasına ait olup da muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş mal üzerinde kendisi yararına zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufda bulunduğu, bu eylemiyle hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın aldığı vekaletname kapsamı dışına çıkarak yetkisi olmadığı halde elde ettiği parayı kendi menfaatinde kullandığı ve katılana parayı iade etmediği tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla, sanığın suçunun subut bulmasına rağmen oluşa uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.