YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6665
KARAR NO : 2014/21876
KARAR TARİHİ : 23.12.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/319003
MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2010
NUMARASI : 2010/115 (E) ve 2010/778 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılana ait şirkette satış elemanı olarak çalışan sanığın, müşterilerden tahsil ettiği 03/07/2009 tarihinde 4.000 TL, 05/07/2009 tarihinde 5.250 TL parayı teslim etmeyerek uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda, katılan şirkete ait kayıtlar, belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sanığın uhdesinde para bulunup bulunmadığının tespiti, sanığın cari satış yaptığını söyleyip peşin satış yaparak parayı kendisinin aldığı müşterilerin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmeleri, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, katılandan değişik zamanlarda haksız menfaat temin eden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.