YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6607
KARAR NO : 2014/22005
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan … ve …’in şikayetçiye, bir hacının tarlasından Osmanlı dönemine ait 19,5 kg altın çıkardığını söyleyerek, eğer 10.000 TL getirirse kendisine 5 kg alabileceklerini söyledikleri, şikayetçinin inanarak sanıklar … ve…ile birlikte …’a geldiği, sanıkların …’ta kendini … olarak tanıtan sanık … ile şikayetçiyi tanıştırdıkları, şikayetçinin yanında 2000 TL getirdiğini anlayınca kendini … olarak tanıtan sanık …’un şikayetçiye “hacı baba 2 milyara ancak 1 tane altın verir” diyerek 2.000 TL’yi aldıktan sonra şikayetçiye 1 adet 22 ayar Osmanlı reşat altını verdikleri, …’ya dönen şikayetçinin geri kalan 8000 TL’yi tamamladıktan sonra bu parayı sanık …’e verdiği, sanık …’yi …’da bırakarak sanık … ile birlikte tekrar …’a geldikleri, …’ta sanık … ile tekrar buluştukları, sanık …’in 8000 TL’yi sanık …’a teslim ettiği, sanık …’un parayı aldıktan sonra,” ben altınları alıp geleyim” diyerek ayrıldığı, aradan geçen süreye rağmen gelmeyince şikayetçinin sanık …’u cep telefonundan aradığı, telefonun karşısından polis karakolu gibi bir yer çıkarak, polis telsizine benzer bir ses dinletildiği, bunun üzerine şikayetçinin yanında bulunan sanık …’in şikayetçiye “polis bizi yakalayacak kaçalım” dediği ve hemen olay yerinden kaçtıkları, daha sonra sanık …’u bulamadıklarından … döndükleri, sanıkların iştirak halinde hileli hareketlerle şikayetçiyi aldatarak haksız menfaat elde ettikleri ve bu eylemleriyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıkların savunması, katılan ve tanık beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı bir delil elde edilemediğinden bahisle verilen beraat kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 24.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.