Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6552 E. 2013/7865 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6552
KARAR NO : 2013/7865
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala Zarar Verme, Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1)Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 Sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 Sayılı CMK’nın 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2)Hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz talebinin incelenmesinde;
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır.
Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Sanığın, apartman giriş kapısında halı yıkadığı, müştekinin apartmanın giriş kapısından geçmek istediği sırada yıkamakta olduğu halısına bilerek bastığından bahisle katılana hakaret ettiği, katılanın tutarlı beyanları, tanıklar İbrahim Özmen ve Burcugül Özmen’in katılan beyanlarıyla uyumlu, bir birini destekler anlatımları karşısında sanığın alenen hakaret suçunu işlediği anlaşıldığından mahkumiyeti yerine yazılı şekilde delil yetersizliğinden beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.