Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6432 E. 2014/21824 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6432
KARAR NO : 2014/21824
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/189070
MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2011
NUMARASI : 2010/385 (E) ve 2011/43 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan vekilinin temyiz dilekçesinde; sanıklar M.. K.. ve G.. K..’nün isimleri yazılmış ve temyiz dilekçesinde sanık A.. B..’in ismi yazılmamış ise de; temyiz dilekçesi içeriğindeki anlatımdan katılan vekilinin temyiz isteğinin tüm sanıklar hakkındaki hükümlere yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kulanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma,bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Sanıklar, G.. K.. ve M.. K..’nün birlikte işlettikleri, Derman isimli firmanın gerçekleştirdiği kısa/uzun bacak yürüme cihazı, /ortez/protezlerin hizmet alımları ile alakalı, Av.C. G.. Devlet Hastanesi Başhekimliğinin tanık N.K.. hakkındaki 06/12/2007 tarih ve 16178 sayılı sağlık kurulu raporuna ve 06/11/2007 tarihli reçeteye istinaden kuruma 13/12/2007 tarihinde fatura edilen 1.610,38 TL bedelli belden kemerli ithal isveç kilitli uzun bacak yürüme cihazının hak sahibine teslimi ve iadesine karşılık, gerçekleşmiş gerçek bir hizmet teslimi bulunmaksızın bedelinin katılan idareden tahsil edildiği; yine …Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinin tanık A.. E.. hakkındaki 10/10/2008 tarih ve 12704 sayılı sağlık kurulu raporu ve 10/10/2008 tarihli reçeteye istinaden kuruma 27/11/2008 tarihinde fatura edilen 37,04 TL bedelli Canadain(alimunyum) koltuk altı değneğinin hak sahibine teslim edilmediği halde bedelinin katılan idareden tahsil edildiği; sanık A.. B..’in sahibi olduğu bulunduğu Şampiyon(ö..) isimli firma üzerinden gerçekleştirilen kısa/uzun bacak yürüme cihazı,/ortez/protezlerin hizmet alımları ile alakalı 25 Aralık Devlet Hastanesi Başhekimliğinin tanık E. Ç.. hakkındaki 02/07/2007 tarih ve 11989 sayılı sağlık kurulu rapor ve 29/06/2007 tarihli reçeteye istinaden kuruma 02/08/2007 tarihinde fatura edilen 37,31 TL bedelli ortobedik botun hak sahibine teslim edilmediği halde bedelinin müşteki idareden tahsil edildiği; 25 Aralık Devlet Hastanesi Başhekimliğinin tanık P. K.. hakkındaki 06/09/2007 tarih ve 15526 sayılı sağlık kurulu raporu ve 05/09/2007 tarihli reçeteye istinaden kuruma 07/09/2007 tarihinde fatura edilen 37,31 TL bedelli ortobedik botun hak sahibine teslim edilmediği halde bedelinin katılan idareden tahsil edildiği; özel Tammed Hastanesi Başhekimliğinin tanık Ş. Y.. hakkındaki 30/01/2008 tarih ve 137 sayılı sağlık kurulu rapor ve 30/01/2008 tarihli reçeteye istinaden kuruma 05/02/2008 tarihinde fatura edilen 1328,39 TL bedelli diz altı modüler protezin hak sahibine teslim edilmediği halde bedelinin katılan idareden tahsil edildiği iddia edildiği olaylarda;
Katılan kurum tarafından yapılan idari soruşturma kapsamında ve Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren yukarıda isimleri yazılı N. K.., A. E.., E. Ç.., P. K.. ve Ş.Y..’ın tanık sıfatıyla çağrılarak iddianameye konu cihazların kendilerine teslim edilip edilmediği, cihaz bedellerini sanıkların sahibi oldukları firmalara ödeme yapıp daha sonra katılan kurumdan cihaz bedellerinin kendileri tarafından mı tahsil edildiği, ya da sanıklara verdikleri vekaletnameler gereğince sanıklar tarafından mı tahsil edildiği, katılan kurumdan cihazların faturalarının önlü ve arka yüzlü şekilde asıllarının getirtilip tanıkların cihazları teslim aldıklarına dair ibarelerdeki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığı hususlarının sorulması, gerektiğinde sanıklar ve tanıkların imza ve yazı örneklerinin alınıp bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, katılan kurumdan suça konu cihaz bedellerinin hangi şahsa ödendiği hususunun sorulması, bu hususla ilgili belge örneklerinin istenmesi, kurum zararının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.