Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6429 E. 2014/21856 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6429
KARAR NO : 2014/21856
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/185142
MAHKEMESİ : Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2011
NUMARASI : 2009/241 (E) ve 2011/6 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de;“Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin,kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır. Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni
ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır. Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Onay Matbaacılık şirketi yetkilisi katılan H. S..’in, çek hesabının bulunduğu Vakıfbank … Şubesi’ne kendine ait çeklerin ortağı olan sanık Bayram tarafından alınabilmesi için talimat yazdığı, bu talimat gereğince sanık Bayram’ın söz konusu çekleri bankadan teslim aldığı, ancak sanık Bayram’ın, çekleri katılana vermeyerek yetkisi olmadığı halde bu çeklerden birini keşide ederek diğer sanık Hasan’a verdiği, sanık Hasan’ın da bu çeki ciro ederek diğer katılan E.. A.Ş’ye verdiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda, yargılamanın her aşamasında katılan H. S..’in suça konu çeki keşide etmesi için sanık Bayram’a herhangi bir yetki vermediğini beyan etmesi, mahkeme tarafından O… Matbaacılığa ait, banka tarafından ödenen çeklerin istendiği ve bu çekler arasında sanık Bayram’ın keşide ettiği ve ödenen çek bulunmadığı ayrıca yine sanıklar tarafından aynı şekilde kullanılan başka bir çek için Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2008/51 Esas numarasıyla dava açıldığı, sanıkların bu davadan beraat ettikleri, ancak Dairemiz tarafından bu kararın eksik inceleme nedeniyle 11.11.2013 tarihinde bozularak mahalline gönderildiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, öncelikle gerek katılan ve sanık Bayramı’ın ortak oldukları O… Matbaacılık isimli firmanın ve sanık Hasan’ın yetkilisi olduğu Ü..Kağıt isimli firmanın ticari defterleri, faturaları, irsaliyeleri ve bunun gibi ticari alışverişlerinde kullandıkları diğer belgelerin bilirkişiye tevdii ile söz konusu firmalar arasında ticari ilişkinin olup olmadığı, eğer var ise suça konu çekin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, söz konusu Denizli 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/51 Esas numaraları dosyasının onaylı örneğinin dosya içine getirtilmesi, dosyanın incelenmesi, fiili ve hukuki bağlantı bulunması halinde her iki dosyanın birleştirilerek, delillerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Ekofinans vekili ile katılan H.. B..’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.