YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6405
KARAR NO : 2014/21701
KARAR TARİHİ : 22.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/142780
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2011
NUMARASI : 2010/94 (E) ve 2011/3 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
İstanbul Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan sanığın, .. Turizm ve Personel Taşımacılığı Otomobil Gıda Maddeleri Pazarlama Limited Şirketi yetkilisi olan katılan ile aralarındaki vekalet ilişkisine ve katılanın hamili olduğu bir çek alacağına istinaden İstanbul 6.İcra Müdürlüğünde, … Kiralama Turizm Limited Şirketi Yetkilisi tanık B.. C.. eleyhine, kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başvurduğu, yürüttüğü icra takibi kapsamında, borçlu taraftan haricen tahsil ettiği 26.600 TL parayı katılana iade etmesi gerekirken uhdesinde tutarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, hizmet ilişkisinin gereklerine aykırı hareket ederek icra takibi kapsamında ve avukatlık görevi dahilinde katılan adına borçlu taraftan tahsil ettiği paraları katılana iade etmeyip uhdesine bulundurması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
İstanbul Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan ve sabıkasız olan sanık hakkında oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelere dayanılarak 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine yer olmadığına dair karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.