Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6389 E. 2014/21745 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6389
KARAR NO : 2014/21745
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/137838
MAHKEMESİ : İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2010
NUMARASI : 2010/268 (E) ve 2010/1742 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılan Tekstil Finansal Kiralama Anonim Şirketi ile sanık arasında, 29/09/2006 tarihinde Finansal Kiralama Sözleşmesi (Leasing) yapıldığı ve sözleşmeye konu olan araçların sanığa teslim edildiği, sanık kiracının, kira borcunu ödemeyerek, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle, katılan şirketin, fesih yetkisine dayanarak sözleşmeyi feshetmek suretiyle sanığa 22/11/2007 tarihinde ihtarname gönderilerek tebliğ edildiği, bu ihtarnameyle, sözleşmeye konu malların iadesinin belirtilen sürede talep edilmesine rağmen sanığın malları teslim etmediği gerekçesiyle sanık hakkında icra takibi başlatıldığı, böylece sanığın, kendisine hizmet ilişkisi kapsamında teslim edilen malı iade etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Anayasa’nın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’nın 308/7 maddeleri uyarınca,
mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde iddia ve savunma ile diğer delillerin karar yerinde yazılması, kararın açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz karar verilmesi,
2- Kabule göre de ; sanığın kira bedelini ödememesi nedeniyle, katılan şirket tarafından sözleşmenin feshedildiği, sanığın, 3226 Sayılı Finansal kiralama Kanunu’nun 15. , 17. , 24. ve 25. maddeleri ile 29/09/2006 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi’nde öngörülen “iade zorunluluğunu ” yerine getirmeyerek, suça konu malları, ihbarnamenin tebliğini müteakip altmış gün içerisinde şirketin gösterdiği adrese iade etmediği, bunun için yasala bir gerekçe de göstermediği dikkate alınarak, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği tüm dosya kapsamına göre sabit olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesine göre sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.