Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6346 E. 2014/21938 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6346
KARAR NO : 2014/21938
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık … hakkında verilen beraat hükmüne yönelik bir temyiz talebi bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanıklar … ve …’in, eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek … plakalı aracın satışı konusunda “www.araba.com” adresine satış ilanı verdikleri ve irtibat sağlanması için cep telefon numarasını da ilana ekledikleri, bu ilanı gören katılanın cep telefonu ile bağlantı kurarak sanıklarla buluşmak üzere randevulaştığı, suç tarihinden bir gün önce sanık …’in, hakkında beraat kararı verilen … ile birlikte katılan ile buluştuğu, sanık …’nin gerçek adını gizleyerek kendisini… olarak tanıttığı, burada yapılan görüşme sonrasında aracın 3.000 TL bedelle satışı hususunda anlaşmaya vardıkları, sanık …’nin katılandan 100 TL kapora aldığı ve bir gün sonra devir işlemlerini gerçekleştirmek için buluşmak üzere ayrıldıkları, ertesi gün sanıklar … ve …’in katılanla sözleştikleri yerde buluştukları, sanık …’nin ruhsatın saat 15:00’de emniyette hazır olacağını belirtip, “Aracı sana vereyim, sende dursun. Sen de parayı ver, daha sonra …’de buluşuruz ve aracın devrini veririm” diyerek katılanı ikna ettikten sonra, katılandan 2.400 TL aldığı, katılanın kalan parayı devir sırasında vereceğini söylediği, bu sırada sanık …’in aracı durdurduğu ve diğer sanık …’nin aracı katılana teslim edecekmiş gibi araçtan indiği, sanığın bagajdan bir şey alacakmış gibi davranarak katılanı bir süre oyaladıktan sonra aniden araca bindiği ve diğer sanık …’in de aracı hareket ettirerek hızla katılanın yanından uzaklaştıkları anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 23/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.