Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6325 E. 2014/21919 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6325
KARAR NO : 2014/21919
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/121878
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/01/2011
NUMARASI : 2010/846 (E) ve 2011/2 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Emlakçılık yapan sanığın, tapusu V. Ö.. adına olan Keçiören 2. bölge 99/…. ciltte kayıtlı, 30970 ada 5. parsel üzerinde bulunan 12 nolu daireyi katılana satmayı taahhüt edip sözleşme yaptığı, 40.000 TL’yi peşin olarak alıp teminat olarak 20.000 TL’lik bono verdiği, ancak daha sonra tapuyu vermediği gibi dükkanını kapatıp ortalıktan kaybolduğu, kendisine ait olmayan daireyle ilgili kendisine aitmiş gibi iş ve işlemler yaparak katılanı inandırıp 40.000 TL’sini aldığı iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanığın 19/11/2009 havale tarihli yazılı savunmasında, dava konusu 30970 ada 5 parsel sayılı yerdeki inşaatın müteahhiti olduğunu ve bu inşaatı kendisinin yaptığını, bahse konu 12 numaralı dairenin de kendisine ait olduğunu, kanun gereği
Daire tapularının arsa sahibi adına çıktığını, müteahhite ait olan daireleri müteahhitin istediği kişilere tapu hakkı doğduğunda veya müteahhite arsa sahibi tarafından vekalet ile satış yetkisi verildiğini, bu nedenle kendisine ait daireyi arsa sahibi A. Ö..’dan vekalet alarak yanında çalışan H.. Ö.. adına emaneten satış yaparak tapuyu verdiğini, daha sonra daireyi satamadığından M.. D.. isimli şahıstan 35.000 TL aldığını, M.. D..’ın da kendisinden teminat olarak tapu istemesi üzerine H.. Ö..’ya tapusunu verdiği daireyi M.. D..’ın kayınbiraderi V. Ö..’e satış yaparak tapusunu verdiklerini, anlaşmalarının kendisinin daireyi sattığında M.. D..’ın parasını ödeyerek dairenin tapusunun satış yapılan kişiye devredileceği şeklinde olduğunu, bahse konu daireyi daha sonra M.. D.. isimli emlakçı aracılığıyla satılığa çıkarttığını, katılanın daireye talip olduğunu, o tarihte nakite sıkışık olduğu için 100.000 TL değerindeki daireyi 75.000 TL’ye satmayı kabul ettiğini, ancak protokol yapılırken katılanın nakit vereceğini söylediği 75.000 TL’yi vermediğini, 40.000 TL ödeme yaptığını, paraya sıkışık olduğu için kabul edip protokolü imzaladığını, emlakçı M.. D..’in ise imzalamadığını, katılanın kalan 35.000 TL’yi en kısa zamanda ödeyeceğini söylemesine rağmen 2 ay geçtiği halde ödemediğini, katılan ile M.. D..’ı da görüştürdüğünü, M.. D..’ın parayı geç ödersen fiyat artar şeklindeki sözlerini katılanın kabul ettiğini, aradan geçen zamana rağmen katılanın parayı ödememesi üzerine, katılanla birlikte M.. D..’ın yanına gittiklerini, M.. D..’ın paranın zamanında ödenmemesi nedeniyle 10.000 TL talep ettiğini, katılanın da bunu kabul etmemesi üzerine kendisinin 40.000 TL’yi geri vermeyi teklif ettiğini, katılanın ise ben sizden bu parayı 100.000 TL olarak alırım diyerek tehdit ettiğini, M.. D.. ile katılanın anlaşamamaları üzerine bir ortak noktaya varılamadığını, suçlamayı kabul etmediğini, dolandırıcılık kastıyla hareket etmediğini beyan etmesi, 30970 ada 5 parsel sayılı arsanın A. Ö.., A. B.. ile İ. A.. ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı iken kat karşılığı inşaat yapılmak üzere arsa malikleriytle sanık arasında Ankara Altındağ … Noterliği’nde düzenlenen 13/05/2003 tarih ve 05692 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin sanık tarafından dosyaya ibraz edilmesi ve söz konusu dairenin tapu kaydına göre maliklerinin sırasıyla A.Ö.., H.. Ö.. ve V. Ö.. olarak görünmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın
savunmalarında isimleri geçen M.. D.., V. Ö.. ve A.Ö.. ile katılan ile sanık arasında imzalanan protokolde şahit olarak imzası bulunan A.Ç..’in tanık sıfatıyla ifadelerine başvurularak, sanığın savunmalarında belirttiği hususların doğru olup olmadığının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.