Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/6005 E. 2014/22203 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6005
KARAR NO : 2014/22203
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, 2007 yılı içerisinde farklı tarihlerde tanıştığı katılanlar … ile …’a kendisini … olarak tanıttığı, akabinde Beyoğlu 2.İcra Müdürlüğünün satışa çıkardığı araçları satın alarak daha sonra üçüncü kişilere sattığını, istedikleri takdirde kendilerine uygun fiyattan araç temin edebileceğini söylediği, katılanların sanığın teklifini kabul ederek katılan …’un masrafları ile birlikte 41.500 TL karşılığında 2006 model … marka, katılan …’in masrafları ile birlikte 22.800 TL karşılığında 2006 model … marka araç sipariş ettikleri, sanığın bu paraların bir kısmını elden bir kısmını yakınları ve arkadaşları adına posta havalesi çıkartarak tahsil ettikten sonra suça konu araçları katılanlar adına satın alıp teslim etmediği, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, banka dekontu, PTT ödeme makbuzu ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi gereği adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ertelemeye karar verilmesi ve cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin belirlenmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.