Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5974 E. 2014/21909 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5974
KARAR NO : 2014/21909
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın su elektrik tahsilat merkezine gelen şikayetçi …’ü takip ederek şikayetçiye görevliler tarafından fatura ödeme gününün ileriki bir tarihte olmasının bildirilmesi üzerine buradan ayrılırken yardımcı olmak bahanesiyle yaklaşıp kendisinin görevli memur olduğunu fatura bedelini kendisine vermesi halinde yatırabileceğini söyleyerek 400 TL ‘yi sanıktan aldığı daha sonra 41 nolu odaya geldiği takdirde makbuzu vereceğini söyleyip birlikte namaza gitmeyi teklif ettiği, daha sonra 41 nolu odaya gelen şikayetçinin böyle bir memurun olmadığını öğrendiği, yine sanığın şikayetçi Hatice Özarslan’a Ünaldı postanesi civarında yaklaşarak postaneden para çektiğini bildiği için şikayetçiye seslenip ‘teyze bakar mısın beni postaneden gönderdiler hesabınızda yanlışlık olmuş hesabınızı düzelteceğim” diyerek cep telefonuylada konuşur gibi yaparak ”şimdi telefonla paranın eksik olup olmadığını sordular” diye söyleyip parayı saymak için şikayetçiden 715 TL’yi aldığı, ”15 TL eksik para vermişler, sen burada bekle ben kimlik fotokopini çekip geleceğim” dedikten sonra olay yerinden uzaklaştığı somut olaylarda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üstsoyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından tamamen çıkarılıp yerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.