YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5921
KARAR NO : 2014/22097
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/149028
MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2010
NUMARASI : 2010/234 (E) ve 2010/857 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanığın, ihracatçısı T..ş.. olan, nakliyesi K..Ş.. tarafından üstlenilen 16.320 kg LPG’yi, yurt dışına götürmek üzere aracına yükleyen sanığın, kendi sevk ve idaresinde H.. g… sahasına geldiği, araç yüklü ağırlığının dolum yerindeki yüklü ağırlığına eşit olması nedeniyle çıkış yapıp yükünü boşalttıktan sonra H..G.. kapısından giriş yaparken yeniden tartım yapılması üzerine aracı boş ağırlığının dolum yerindeki boş ağırlığından fazla olduğu tespit edilip, araçtaki motorin miktarının dolum yerindeki motorin miktarı ile arasındaki fark düşüldüğünde aracın yükünde 648 kg eksik olduğunun tespit edildiği bu şekilde sanığın, eksik yükü yurt içinde belirlenemeyen bir yerde kendi yararına sarf ettiğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın savunmalarında LPG’ye müdahale etmediğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi ve yükün teslim edildiği muhatabın eksik teslimat yapıldığına dair başvurusunun bulunmaması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle mühürlerde oynama yapılıp yapılmadığının, katılan firma yetkilisinin ayrıntılı beyanına başvurularak
yüklemeden sonra teslim noktasına kadar sanığın yüke müdahalede bulunup bulunamayacağının sorulması, ilgili belgeler de temin edilerek I.’a gönderilen yükün alıcıya teslim edilip edilmediği, edildi ise hangi miktarda teslim edildiği, teslim edilen kısmın kaçak olayı tespit tutanağında belirtilen miktar ile örtüşüp örtüşmediğinin sorulması, varsa buna ilişkin belgelerin dosya içerisine konulması ile suç tarihinde sanığın yükleme yaptığı dolum tesisinden başka hangi araçlara yükleme yapıldığı tespit edilerek, bu araçların H..G.. kapısından çıkış yapıp yapmadıkları, H..G… kapısındaki tartım sonuçları da belirlenerek, araçların tümünde aynı şekilde boş tartımlarda farklılık olup olmadığı sorularak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek araştırma sonuçlarına göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.