YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5863
KARAR NO : 2014/21239
KARAR TARİHİ : 16.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/130612
MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2011
NUMARASI : 2010/288 (E) ve 2011/5 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, aracına yakıt almak için müştekinin sorumlusu olduğu Sompet isimli akaryakıt istasyonuna gittiği, istasyon görevlisi olan tanık M.. C..’dan depoyu doldurmasını istediği, parayı ödemeye gidiyormuş gibi kasanın bulunduğu markete gittiği, depoyu doldurup 135 TL tutarındaki akaryakıt fişine kullandığı aracın plakasını yazan tanığın, kendisine kredi kartı ile mi ödediğini sorduğunda ise, evet diyerek aracına binip uzaklaştığı olayda, eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığa yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan ceza verilmesi,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
2-Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.