Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5816 E. 2014/21629 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5816
KARAR NO : 2014/21629
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/72515
MAHKEMESİ : Yerköy Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/09/2010
NUMARASI : 2009/10 (E) ve 2010/33 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama yöntemi ile suça konu traktörün zilyedliğini devraldığı, bir süre sonra traktörü tanık olarak dinlenen S.A.. isimli şahsa kiraladığı somut olayda; Beşiktaş …Noterliğinde düzenlenen 08.08.2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin 25. ve 26. maddelerine göre kiralanan traktörün katılan şirketin yazılı rızası olmaksızın bir başkasına kiralanmasının mümkün olmadığının belirtilmesine rağmen sanığın savunmasında da kabul ettiği üzere suça konu traktörü tanık S. A..’ya kiralayarak zilyedliğini devretmesi şeklindeki eylemin TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun hukuki vasfında hataya düşülerek TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 180 tam gün olarak tayin edilmesi, belirlenen gün adli para cezasından TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılırken 150 gün karşılığı adli para cezası yerine 144 gün adli para cezasına hükmedilmesi,
2- Hükmolunan cezalardan sadece hapis cezasının ertelenebileceği gözetilmeden herhangi bir ayrım yapılmaksızın adli para cezasının da ertelenmesine karar verilmesi,
3- CK’nın 51/7. maddesindeki “…ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.” hükmüne aykırı olarak “…ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.