Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5549 E. 2014/21452 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5549
KARAR NO : 2014/21452
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/110717
MAHKEMESİ : Kuluncak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2010
NUMARASI : 2009/53 (E) ve 2010/35 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın, sanık ile Kızılhisar köyünde kendisine ev yapması için 2.500 TL karşılığında anlaştığı, katılan ile sanığın birlikte giderek tanık S.. K..’tan inşaat malzemesi satın aldıkları, katılanın inşaat malzemelerinin parası ödediği ancak tanık Selahattin’e 375 TL borcu kaldığı, S.. K..’ın malzemeleri satmayı ancak sanığın kefil olması üzerine kabul edeceğini söylediği, sanığın bu şekilde katılanın borcuna kefil olduğu ve malzemeleri aldıkları, sanığın inşaatta çalışmaya başladığı ancak katılanın sanığa ödemede bulunmaması üzerine sanığın inşaatı yarım bıraktığı, tanık S.. K..’ın da alacağını katılandan tahsil edememesi üzerine sanıktan ödemesini istediği, sanığın katılanın borcunu kapatmak amacıyla inşaattan kalan 600 adet tuğlayı tanık M. G..ye sattığı ancak M. G..’ye parayı kendisine değil tanık S.. K..’a vermesini söylediği, M. G..’nün satın aldığı tuğlaların bedeli olan 200 TL’yi S.. K..’a ödediği, bu suretle sanığın tuğlaları satarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanığın, tuğlaları satarak kendisine menfaat temin etmediği, katılanın tanık S.. K..’a olan borcunu ödediği, bu durumun tanık beyanlarıyla sabit olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesinde belirtilen güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, sanığın kendisinin veya başkasının yararına tasarrufta bulunması gerektiği, somut olayda suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
3-Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.