Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5527 E. 2014/21261 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5527
KARAR NO : 2014/21261
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/102277
MAHKEMESİ : Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2010
NUMARASI : 2010/90 (E) ve 2010/478 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığa hükmedilen cezanın nev’i ve miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından, sanık müdafinin duruşmalı temyiz inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 318.maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede,
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık avukat O.. K..’ın alacaklı şikayetçi E.. E.. vekili sıfatıyla … Allianz Sigorta A.Ş hakkında faizi ile birlikte toplam 37.714,44 TL alacağını tahsili amacıyla Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2008/7722 esas sayılı dosyası üzerinden başlattığı icra takibinde alacağa mahsuben 25/06/2008 tarih ve 33084 sayılı reddiyat makbuzu ile 33.775,38 TL aldığı halde şikayetçiye vermeyerek uhdesinde tuttuğu, bu suretle üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunmasında, şikayetçi adına vekili sıfatıyla takip ettiği Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava sonucunda 77.118,66 TL maddi tazminata hükmedildiğini, kendisinin de bu dava ile ilgili olarak sigorta şirketlerine yönelik tazminat limitleri kapsamında icra takibi yaptığını, Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2008/7722 sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlattığını, bu dosyada 33.775,38 TL tahsilat yaptığını, şikayetçi ile yaptıkları ücret sözleşmesi gereği bu paraya el koyduğunu, şikayetçinin alacağının dava tarihi itibariyle 421.000 TL’nin üstünde olduğunu, sözleşme gereği 84.000 TL vekalet ücreti alacağının bulunduğunu, bu nedenle parayı uhdesinde tuttuğunu beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için, 18.09.2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde karar tarihinde asıl alacak ve faizleriyle birlikte
davacıya ödenmesi gereken tazminat miktarının %20’sinin vekalet ücreti olarak ödeneceğinin belirtilmesi, şikayetçinin masraflar için sadece 500 Euro verdiğini diğer masrafları sanığın karşılayacağını beyan etmesi dikkate alınarak, hükmedilen asıl alacak ve faizleri ile birlikte sanığa şikayetçi tarafından ödenmesi gereken toplam vekalet ücreti miktarı hesaplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.