YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5494
KARAR NO : 2014/21618
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/31310
MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/03/2010
NUMARASI : 2008/565 (E) ve 2010/431 (K)
SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Mac Adams ünvanlı işyerinde kasiyer olarak çalışına mağdur İbrahim’e paket siparişi veren sanığın 50 TL verdiğinde mağdurun “….. bozuk yok….” diyerek, bu parayı bozdurup getirmesi için sanığa geri vermesini müteakip, diğer müşterilerle ilgilenen mağdurun dalgınlığından da istifade edip ona “…50 TL’ni ver de bozdurup getireyim madem….” demesi, böylece 50 TL daha alıp işyerinden hızla uzaklaşması ve fakat 14/03/2008 tarihli tutanakta belirtildiği gibi işyerinin bulunduğu …Plaza’dan çıkarken görevli polislerce yakalanması eyleminin “dolandırıcılığa teşebbüs” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın, kasiyer mağdurdan haksız yarar konu parayı alıp işyerinden ayrıldıktan sonra Zafer Plaza’dan çıkarken yakalandığı dosya kapsamından anlaşılmakla; suçun tamamlandığı dikkate alınmadan yazılı şekilde “suça teşebbüs” hükmünün uygulanması,
2-Sübut bulan suçtan dolayı “hapis” cezası yanında “adli para cezasına da ” hükmedilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
3-CMK’nın 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması,
4-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; aynı maddenin (c) bendinde yer alan, sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılabileceğinin dikkate alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Günay’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmolunan cezalar yönünden kazanılmış hakların saklı tutulmasına 18/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.