YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5485
KARAR NO : 2014/21579
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/21194
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2010
NUMARASI : 2008/163 (E) ve 2010/53 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sigorta edenin dolandırılması, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları ya da almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kişi olması gerekmez. Sigortanın türü de önemli değildir. Mal veya yaşam sigortası mali sorumluluk sigortası vb. olabilir. Yanıltıcı uygulamaların sadece araç sigortalarında değil, bedeni hasarlar da dâhil olmak üzere her tür sigorta alanında yapıldığı, sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir.
…. Gıda…Ltd ticari ünvanlı şirketi temsil ve ilzama münferiden yetkili müdür olduğu bildirilen ….Güneşli … Sokak’taki binayı pasta-şekerleme atölyesi, restaurant, pastahane işletmeciliği için katılan Mustafa’dan 30.11.2005 tarihi itibariyle kiralayan sanığın, … Sigorta A.Ş acentesi Kemeroğulları…Ltd ünvanlı şirkete 119…008 no’lu İşyeri Paket Poliçesi’ni 15.02.2008-2009 tarihlerini kapsar biçimde yaptırmasını müteakip; binada birbirinden bağımsız biçimde ve noktalarda bodrum (imâlat katı), 2.kat (depo), çatı katı (personel yatakhanesi)’nda kasten yangın çıkarıp, oluşan hasarın tazmini için sigorta şirketine başvurması eylemlerinin “Nitelikli dolandırıcılık”; “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
I)”Nitelikli dolandırıcılık” ve “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçlarından sanık hakkında verilen “mahkumiyet” hükümlerine yönelen katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
“Nitelikli dolandırıcılık” suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen mağdur Mustafa’nın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve bu suç yönünden usulsüz verildiğinden dolayı hukuken geçersiz olan müdahillik kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden şikayetçi adına vekilinin 25.03.2010 havale tarihli dilekçesiyle vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II)”Nitelikli dolandırıcılık” ve “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçlarından sanık hakkında verilen “mahkumiyet” kararlarına yönelen sanık müdafii, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin ve şikayetçi Anadolu Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; 02.07.2008 tarih ve 1543 sayılı eksper raporunda belirtilen Sidar Sigorta İnceleme…Ltd ve BMS…Ltd ünvanlı şirketlere şikayetçi Anadolu Sigorta A.Ş tarafından yaptırılan incelemelere ait evrakın onaylı fotokopilerinin temin edilmesi, Sigorta Poliçesi’nde 19.02.2008 tarihinde “özel şartlarda” değişiklik yapan zeyil bilgilerini havi evrakın getirtilmesi, Yangın Raporu ve Ekspertiz Raporu içeriğinden varlığı anlaşılan fotoğrafların dosyaya intikalinin sağlanması, sanığın yangının vukubulduğu bina dışında varolduğunu bildirdiği işyerlerini de ayrıca sigortalattığını savunmasının doğruluğunun araştırılması, sanığın dosyaya sunduğu şikayetçi M.. B.. vekilinin imzasını havi “ibraname ve feragatname” başlıklı 21.08.2008 tarihli el yazılı dilekçenin irdelenmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, atılı eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğine dair somut delillerin neler olduğunun denetime olanak verecek biçimde ortaya konularak, sanığın hukuki durumunun ve suç vasfının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ve incelemeye dayanılarak yazılı şekilde kararlar verilmesi,
2-“Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs” suçundan … Sigorta A.Ş.’nin atılı suçtan zarar görme ihtimali nazara alınıp davaya katılma ve CMK’nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devamla karar verilmesi,
3-“Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçundan kurulan hükmüm yönünden; sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılabileceğinin dikkate alınmaması,
4-“Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs” suçundan temel hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine karşın, teşebbüse ilişkin indirim oranının gerekçe gösterilmeksizin yarı nisbette uygulanarak çelişkiye neden olunması,
5-“Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs” suçunda temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde aynı gerekçeye dayanılarak adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel birim gün sayısının asgari hadden uzaklaşılarak tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin, Cumhuriyet savcısının, katılan Mustafa vekilinin ve şikayetçi Anadolu Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.