Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5448 E. 2014/21175 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5448
KARAR NO : 2014/21175
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/303688
MAHKEMESİ : Bucak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/04/2011
NUMARASI : 2010/319 (E) ve 2011/173 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Erdem İletişim adlı işyerini çalıştıran sanık Aziz’in, katılan Yaşar’dan cep telefonu faturasını ödemek üzere farklı tarihlerde aldığı 71,70 ve 32,50 TL parayı vodafone şirketine yatırmadığı, sanığın parayı aldı parayla faturaları yatırdığına dair tahsilat makbuzu vermesine rağmen bu paraları uhdesine geçirdiği ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda ;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 27.04.2010 tarihli kolluk tutanağı göre sanığın Bucak ilçesinde bulunmaması ve Erdem İletişim isimli işyerini kapatıp gitmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, Erdem İletişim adlı işyerinin vergi dairesi ve ticaret sicilinde kayıtları olup olmadığı, ne kadar süreyle faaliyette bulunduğu, dosya içindeki makbuzlar üzerinde yer alan bilgilerin gerçek olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre, suça konu işyerinin kısa süreliğine kağıt üzerinde kurulmuş bir yer olması durumunda, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
2- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/1-c maddesinde sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.