Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5159 E. 2014/20833 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5159
KARAR NO : 2014/20833
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/31419
MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2010
NUMARASI : 2009/1138 (E) ve 2010/515 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık Osman’ın şikayetçiden bir adet büyük baş hayvan satın aldığı, 200 TL peşin verdiği, 2.800 TL’likte senet yaptığı, yanında bulunan sanık Recep’in de 2800 TL değerinde bir hayvan satın aldığı, karşılığında senet yaptığı ve nakit para vermediği, olaydan bir hafta sonra sanık Osman’ın şikayetçiye telefon açarak, “S.. Y.. isimli bir öğretmen var, oda hayvan istiyor, ona da satar mısın” dediği, şikayetçinin kabul etmesi üzerine, sanıklar Osman, Recep ve temyiz dışı sanık Serpil’in şikayetçiye ait yere gelerek, bir hayvan satın aldıkları, karşılığında yine senet yapıldığı, şikayetçinin daha sonraki tarihlerde sanıklara ulaşamadığı, senetlerde belirtilen adreslerde bulunamadıkları, öğretmen olduğu söylenen Serpil’in öğretmen olmadığının tespit edildiği, sanıkların bu eylemleriyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık R.. D.. hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde,
Sanığın yokluğunda verilen 03.06.2010 tarihli kararın sanığa 21.09.2010 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 30.11.2010 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık O.. K.. hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde,
Sanığın hükümden sonra 15.11.2014 tarihinde öldüğünün UYAP’tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.