Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5145 E. 2014/20837 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5145
KARAR NO : 2014/20837
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/140042
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2010
NUMARASI : 2010/300 (E) ve 2010/1033 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak 03.02.2006 tarihi yerine sehven 09.07.2008 tarihi yazılmışsa da, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, gerçekte hiç bir hakkı bulunmadığı Narlıdere ilçesi … Mah. Eski … ada, 5 ve 6 nolu parselleri tevhidinden sonra oluşan … ada, 10 parsel üzerinde bulunan 1. kat 5 nolu bağımsız bölümü, kendisini bu taşınmazın sahibi gibi gösterip şikayetçiyi kandırdıktan sonra, noterde 140.000TL peşin para karşılığı (satış vaadinde az vergi ödemek için 35.000TL gösterilerek) 03/02/2006 tarihinde satış vaadi sözleşmesiyle satarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanığın savunması ile katılan ve tanıkların beyanlarındaki çelişkilerin giderilmesi ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sanık ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahibi İsmail Uslu’nun ve sanığın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığı Y. K..’nin olaya ilişkin görgü ve beyanlarının tespit edilerek, sanığın eyleminin değerlendirilmesi ve sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; TCK’nın 53/3. maddesi gereğince, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlünün sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun’un 53/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.