Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5125 E. 2014/20683 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5125
KARAR NO : 2014/20683
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/118592
MAHKEMESİ : Horasan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/07/2010
NUMARASI : 2010/33 (E) ve 2010/120 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılana ait şirkette muhasebeci olarak çalıştığı, şirkette satış elamanı olarak çalışan tanık C.. S..’ın makbuz karşılığı kendisine teslim edilen 6.487,50 TL’yi şirket hesabına yatırmayarak mal edindiği iddia edilen olayda, sanığın savunmasında, suçu işlemediğini, iddianameye konu parayı değişik makbuzlar karşılığı teslim aldığını, bankaya yatırma zorunluluğu olmadığından ve de bankaya yatırma yetkisi verilmediğinden dolayı bankaya yatırmadığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın çalıştığı döneme ait katılan şirketin tüm defter, belge, bilgisayar kayıtları ile sanığın ibraz ettiği cd içeriği, konusunda uzman bilirkişi/bilirkişiler marifetiyle yaptırılacak inceleme üzerine sanığın uhdesinde para olup olmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.