Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5092 E. 2014/21065 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5092
KARAR NO : 2014/21065
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/68912
MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2010
NUMARASI : 2010/391 (E) ve 2010/582 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Temyiz dışı sanık V.. Ç..’ın, tanık E. T..’un vasıtasıyla tanıştığı katılana, aradığı gibi bir kamyonu Niğde ili … Kasabası’nda bulduğunu söylediği, hep beraber bahsi geçen köye gittiklerinde sanık Y.. K.. ile tanıştıkları, sanık Y.. K..’ın önceden kurdukları mizansen gereği kamyonun kaza yaptığını, tamircide olduğunu söylediği, bunun üzerine katılanın kaza yapmış aracı almayacağını söyleyip boşu boşuna …Kasabası’na kadar geldiğini söylemesi üzerine sanığın “madem buraya kadar geldiniz, elimde 13-14 adet altın var, piyasa değeri 350,00 TL, ben size tanesini 300,00 TL’den satayım, hiç yoktan yol paranız çıksın” dediği, katılanın kabul etmesi üzerine bu kez 50 tane altını katılanın yanında getirdiği 15.000,00 TL karşılığında satmayı teklif eden sanığın katılandan aldığı parayla altınları getirmek için gidip bir daha geri dönmediği somut olayda; temyiz dışı sanık V.. Ç.. ile sanık Y.. K..’ın kollukta müdafiisiz olarak yaptıkları savunmada suçlamaları kabul etmelerine rağmen, kovuşturma aşamasında bu savunmalarını değiştirip, üzerlerine atılı suçları kabul etmediklerini söylemeleri karşısında; katılanı temyiz dışı sanık V.. Ç.. ile tanıştıran ve olayların başından sonuna kadar katılanın yanında bulunan E. T..’un tanık olarak
Dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.