Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5081 E. 2014/20734 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5081
KARAR NO : 2014/20734
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/68690
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2010
NUMARASI : 2010/398 (E) ve 2010/680 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Müşteki firmanın kendi ürünlerini muhafaza edip pazarlaması koşulu ile sanığa bir adet derin dondurucu teslim ettiği, buna dair ariyet sözleşmesinin taraflarca imzalandığı, sanığın sözleşme gereği suça konu derin dondurucunun sözleşmede belirtilen koşullarda kullanması ve katılana iade etmesi gerekirken, müşteki firma elemanlarının sanığa ait işyerine gittiklerinde söz konusu buzdolabını işyerinde bulamadıkları, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın katılan şirkete ait ve şirketten satın alacağı dondurmaları satmak ve saklamak üzere emanet edilen derin dondurucuyu saklamak mükellefiyetini içeren ariyet sözleşmesi düzenlendiği ve kendisine dondurucunun teslim edildiği, sanığın yaz ayı bitiminde içeresinde satamadığı dondurmalar ile birlikte dondurucuyu katılan şirkete iade etmek istediği ancak katılan şirket yetkililerinin dolabı sonra alacaklarını beyan etmeleri üzerine sanığın içindeki dondurmaları bedava dağıttığı, müşteki şirket yetkililerinin dolabı almaya geldiklerinde dondurmalarının parasını istediği, vermemeleri üzerine dükkanda bulunan dolabı teslim etmediği, 26/04/2010 tarihli duruşmada dolabın hala dükkanında olduğunu beyan ettiği, sonrasında 08.10.2010 tarihinde derin dondurucuyu müşteki firmaya iade ettiği ve müştekinin firmanın da sanık hakkında şikayetten vazgeçtiği göz önünde bulundurularak, sanığın iş yerinde derin dondurucunun olmadığını tespit eden katılan firmanın elemaları da dinlenilerek, sanığın kendisinin veya bir başkasının yararına ne şekilde tasarrufta bulunduğunun da açık bir şekilde tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de,
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.