Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5003 E. 2014/16707 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5003
KARAR NO : 2014/16707
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/104126
MAHKEMESİ : Tekkeköy Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2010
NUMARASI : 2009/824 (E) ve 2010/822 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Şikayetçi A.Finansal Kiralama Anonim Ortaklığı ile M. Metal ve Oto Yedek Parça Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yetkilileri olan sanıklar arasında, Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Samsun 4. Noterliğince düzenlenen, 14/05/2008 tarihli ve … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak buna istinaden bir adet iş makinasının zilyedliğinin sanıklara devredildiği; ancak sanıkların, sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğinden temerrüde düşmeleri üzerine kendilerine 22.01.2009 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen süresi içerisinde kira borçlarını ödemediği gibi söz konusu makineyi de teslim etmeyerek zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanıkların savunmalarına, şikayetçi şirket vekilinin şikayet dilekçesi içeriğine, 14.05.2008 tarihli düzenlenen finansal kiralama sözleşmesine, 15.01.2009 tarihli ihtarnameye ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladıkları iş makinasının aylık taksitlerini ödememesi üzerine, söz konusu borçlarını tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde ödemesi, ödemediği takdirde finansal kiralama sözleşmesinin fesh olacağı ve sürenin sona ermesinden itibaren 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu olan makineyi şirketin adresine teslim edilmesi hususlarında gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ancak sanıkların savunmalarında bu ihtarnameden sonra şikayetçi şirket yetkililerinin gelerek söz konusu iş makinesi teslim aldıklarını ve öncesinde ödenen parayı da kira bedeli olarak saydıklarını belirttiklerinin anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından; ihtarnamenin sanıklara tebliğinden sonra ve ihtarnamede belirtilen süre içerisinde iş makinesinin teslim alınıp alınmadığı, sanıklar tarafından mı teslim edildiği, eğer teslim alınmışsa ne zaman ve ne şekilde teslim alındığı, sanıklar ile katılan firma arasında borcun ödenmemesi üzerine herhangi bir anlaşma yapılıp yapılmadığı hususlarının net bir şekilde açıklığa kavuşturulmasından sonra toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.