Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/5001 E. 2014/20984 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5001
KARAR NO : 2014/20984
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/104115
MAHKEMESİ : Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2010
NUMARASI : 2010/94 (E) ve 2010/155 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına İşlenmesi madde kapsamında değildir.
Somut olayda; çiftçilik ile uğraşan sanığın, Yozgat ili Dağyenicesi köyünde ikamet ettiği, çiftçi kayıt sistemine dahil olan çiftçilere mazot ve kimyevi gübre desteği ödemesi yapılmasına dair destekleme çalışmaları kapsamında 2008 yılında başvuruda bulunduğu, müracaatına konu yaptığı D. A.. ait Dağyenicesinde bulunan taşınmazları 29.05.2008 tarihinde kiralamış gibi 2 adet kira sözleşmesi düzenleyip, kirayı veren olarak adı yer alan ve sözleşme tarihinden önce 21.06.2007 tarihinde vefat eden D. A..’in imzasını sahte olarak attığı, bu şekilde oluşturduğu kira
sözleşmelerini kullanarak doğrudan gelir desteği ve mazot desteği müracaatında bulunduğu, böylece hak etmediği ve almaması gereken toplam 405,54 TL doğrudan gelir desteği ve mazot destekleme parasını aldığı anlaşıldığından, eyleminin nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 YTL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK’nın 158/1-e son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-Özel belgede sahtecilik suçu yönünden; TCK’nın 43. maddesi gereğince aynı suçun değişik zamanlarda işlenmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanabileceğinden, suçlara konu sahte düzenlenen kira sözleşmelerinin sanık tarafından katılan kuruma verilmek maksadıyla aynı anda düzenlenme ihtimallerinin bulunması hususu dikkate alınarak, katılan kuruma hangi tarihte ya da tarihlerde verildiğinin, aynı anda düzenlenip birlikte verilip verilmediğinin araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığın, Yozgat Sulh Ceza Mahkemesinin 13.07.2007 tarih, 2007/79 E. 2007/388 K. sayılı kararı ile dikiliden ağaç kesmek suçundan 20 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve verilen hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelendiği, hükmün 11.12.2007 tarihinde kesinleştiği, söz konusu ilamın tekerrüre esas teşkil ettiğinin anlaşılması karşısında; hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.