Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4947 E. 2014/20793 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4947
KARAR NO : 2014/20793
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/60342
MAHKEMESİ : Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2010
NUMARASI : 2010/61 (E) ve 2010/296 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanığın işçi olarak çalışmakta olduğu …. Taşımacılık A.Ş. isimli işyerinden istifa ederek ayrıldığı halde Türkiye İş Kurumu…. şubesine işten çıkış gerekçesinin askerlik olduğunu belirtir belge ile müracaat ederek işsizlik ödeneği talebinde bulunmak suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanığın savunmalarında, işyerinden 2005 yılında askere gidecek olması sebebiyle tazminatını alarak ayrıldığını, şirketin iki tane çıkış belgesi düzenlediğini, bunlardan birinin istifaya birinin de askerliğe ilişkin olduğunu, askerlik dönüşü yasal hakkı olduğundan dolayı işsizlik ödeneği için başvurduğunu, atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi ve katılan kurumun sistemden yaptığı sorgulama sonucunda sanığın istifa nedeniyle işten ayrıldığının tespit edilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanığın işyerinden ayrılırken hangi nedenle dilekçe verdiği, tazminatını nasıl aldığı, suça konu belgelerin sahte olup olmadığı araştırılıp ayrıldığı iş yeri yetkilisinin de dinlenmesinden ve katılan kurumun sistemden yaptığı sorgulama sonucunda sanığın istifa nedeniyle işten ayrıldığının tespit edilerek sanığa katılan kurum tarafından her hangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle de eylemin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.