Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4875 E. 2014/20796 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4875
KARAR NO : 2014/20796
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 7 – 2008/225024
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2008
NUMARASI : 2007/968 (E) ve 2008/505 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, kaçakçılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılan …. Dış Ticaret Ltd. Şti’ye ait olan ve transit rejimi kapsamında taşınan eşyanın nakledildiği … plakalı aracın şoförü olan sanık K.. E..’in diğer sanık K.. A..’un azmettirmesi ve sanık S.. S..’nın iştiraki ile transit beyanname muhteviyatı olan serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı sanık Süleyman’ın deposuna boşaltıp, söz konusu eşyanın araçla birlikte çalındığı ihbarında bulundukları, Gümrük Muhafaza Müdürlüğü elemanlarınca yapılan çalışmalar neticesinde söz konusu malın bir depoda saklandığı ve sanıklar tarafından mal edinildiği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/10-85 esas 2007/109 sayılı kararında da belirtildiği üzere, aralarında bağlantı bulunsa dahi, sahtecilik suçu dışındaki diğer suçların yargılamalarının kaçakçılık suçu yargılaması ile birlikte görülemeyeceğine ilişkin kararı gereğince; 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçuna ilişkin ayırma kararı verilerek davaların ayrı yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.