Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4704 E. 2014/20705 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4704
KARAR NO : 2014/20705
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/120357
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2010
NUMARASI : 2008/378 (E) ve 2010/876 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Somut olayda; katılanın arkadaşı olan tanık N.. B..’a 10000 TL para lazım olması üzerine sanığa giderek borç para yada çek istediği, sanığında teminat olarak katılandan aldığı iki adet 5000’er TL bedelli bono karşılığı, çeki N.. B..’a verdiği, ilk bononun ödenmemesi üzerine sanığın katılandan parasını istediği, bunun üzerine katılanın Necati’den 14000 TL bonoyu alarak teminat olarak sanığa verdiği, sanıktan da iki adet bonoyu geri istediği, sanığın bonoları bulamadığını, ancak bulduğunda iade edeceğini söyleyerek katılana borcunun olmadığına dair belge imzalayarak verdiği, ancak daha sonra icra müdürlüğüne müracaat ederek bono bedellerini tahsil etmeye kalkıştığı iddia edilen olayda, katılan Osman’ın sanığa 5.000,00 TL bedelli iki senet verdiği, sonrasında borçlunun borcunu ödemesi neticesinde bonoları geri istediğinde sanığın bulamadığını söyleyerek iade etmediği ve ciro ettiği N. G.. aracılığı ile icra takibe konduğu anlaşılmakla sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK’nın 156/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken adli para cezası ile birlikte hapis cezasına da hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden sadece adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.