YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4682
KARAR NO : 2014/21012
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/112609
MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2010
NUMARASI : 2009/748 (E) ve 2010/885 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; Sanığın, arkadaşı olan ve Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisinde çalışan şikayetçinin yanına gelip ona “…ameliyat olacağım, babamı aramam gerekiyor… telefonunu alabilir miyim?” diyerek ondan cep telefonunu alıp, konuşmak üzere uzaklaştıktan sonra geri gelmemesi, telefonu iade etmemesi şeklinde iddia olunan eyleminin sübutu halinde (Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 E, 2012/229 K sayılı içtihadı da nazara alınarak) TCK’nın 141/1.maddesinde tanımlanan “hırsızlık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.