Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4676 E. 2014/21030 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4676
KARAR NO : 2014/21030
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/111376
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2010
NUMARASI : 2009/102 (E) ve 2010/377 (K)
SUÇ :Görevi kötüye kullanma (değişen vasfa göre “nitelikli güveni kötüye kullanma”)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Avukat olan sanığın, katılanın vekili sıfatıyla Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/704 Esas sayılı dosyası kapsamında karşı tarafın avukatı Murat ile sağladığı mutabakat sonucu karşılıklı olarak imzaladıkları 18/07/2007 ve 19/07/2007 tarihli ibranamelerle haricen tahsil ettiği 5.720 Euro’yu müvekkili-şikayetçiye vermemesi eyleminin “Görevi kötüye kullanma – değişen vasfa göre Nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Sanığın aşamalardaki anlatımlarında suça konu parayı “mahsuplaşmaya” gelemeyen şikayetçiye, vekili olarak yaptığı hukuki yardımlar nedeniyle “yasal hapis hakkını” kullandığı için vermediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak şikayetçi ile sanık arasında yazılı vekillik sözleşmesi vekalet ücreti (masraf) tahsiline dair tediye-tahsilat makbuzları bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması, var ise taraflardan bu belgelerin asıllarının istenmesi, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava dosyası ile bağlantılı bulunan sanık tarafından hukuki hizmet ifası kapsamında yürütülmüş başkaca iş ve işlemlerin olup olmadığının araştırılması, katılandan sanığa paranın iadesi hususunda ihtarname gönderip göndermediğinin öğrenilmesi dosyanın gerektiğinde Avukatlık Kanunu ve ilgili mevzuatı açısından bilirkişiye tevdii edilerek suça konu paranın “hapis hakkı” çerçevesinde sanığın uhdesinde tutulup tutulmadığı hususunda rapor alınması toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itiazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.