Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4667 E. 2014/21004 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4667
KARAR NO : 2014/21004
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/104228
MAHKEMESİ : Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2010
NUMARASI : 2010/39 (E) ve 2010/66 (K)
SUÇ : Nitelikli doalndırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin,kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.
Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.
Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle,klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Bilgisayar satışı işiyle iştigal ettiği bildirilen Bil-Net…Ltd. ticari ünvanlı şirketin yetkilisi olduğu ileri sürülen sanık Beyazıt ile şirketin İskenderun’daki işyerinde çalışanı olduğu söylenen sanık Tolga’nın fikir ve eylem birliği içinde hareketle; www……com adresli internet sitesini kurmaları ve bu adreste satılık bilgisayar ilanları vermeleri sonrasında; ilanı görenlerden biri olan mağdur Murat’ın (Boyabat) ilanında verilen irtibat telefonunu araması, sağlananan mutabakat neticesinde sanık Beyazit adına İşbankası-… şubesinde açılmış bulunan hesaba bilgisayarın kargo yoluyla adresine iletileceği vaadinde inanması, suç tarihinde…130 no’lu hesaba bu miktarı havale etmesi, buna rağmen bilgisayarın gönderilmeyerek haksız yarar sağlanması eyleminin TCK’nın 158/1-f maddesinde tanımlanana “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; İşbankası-Kırıkhan şubesinin 14/03/2008 tarihli cevabi yazısı içeriği dikkate alınarak 600 TL’nin internet-telefon bankacılığı aracılığı ile hesabına bu kimliğinin belirlenmesi halinde iddia ve savunlara doğrultusunda tanık sıfatıyla dinlenmesi, sanıklarla irtibatının sorgulanması, paranın bu şahıs tafafından çekilip çekilmediğinin varsa belgesinin açıklığa kavuşturulması, Bil-Net…Ltd. Ticari ünvalı şirketin kuruluşundan itibaren ortak ve temsille yetkilillerini gösterir kayıtların ilgili Ticaret Sicili Memurluğundan (İskenderun veya Kırıkhan) temin edilmesi, internet ismini almak için başvurduğu belirlenen Hakan Erdem adlı kişinin kim olduğunun tespit edilmesi, sanık Beyazit’in ve sanık Tolga’nın temyiz dilekçeleri eklerinde sunuldukları mehkeme kararlarının irdelenmesi, sanıkların birlikte hareket ettiklerine dair somut sübut delillerin neler olduğunun denetime olanak verecek şekilde hükmün gerekçe kısımında ortaya konulması, toplanan deliller birlikte değerlendirlerek varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının ve suç vasfının takdir ve tayini gerekirken eksik soruştuma ve inceleme ile yazılı biçimde kararlar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazlarının bu itibarla yerinde görülmüş olduğudan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.