Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4628 E. 2014/20642 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4628
KARAR NO : 2014/20642
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/118137
MAHKEMESİ : Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2010
NUMARASI : 2009/465 (E) ve 2010/454 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanığın vekili olduğu katılan adına alacaklı vekili sıfatıyla borçlu Müfit hakkında faiziyle birlikte toplam 13.390,70 TL alacağın tahsili için Konya 8. İcra Müdürlüğü’nün 2005/1791 sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, katılan ile alacağın tamamını tahsil ettikten sonra 500 TL vekalet ücreti alacağı konusunda anlaşmalarına, takip masraflarının katılan tarafından ödenmesi kararlaştırmalarına rağmen, anılan dosya 21/04/2005 ila 17/10/2007 tarihleri arasında toplam 11.362,65 TL tahsil edilmesine rağmen, katılana toplam 4.100 TL vererek kalanını uhdesinde tuttuğunun iddia edildiği olayda; sanığın katılan ile 02/02/2005 tarihinden itibaren vekalet ilişkisi içinde olduklarını, suça konu icra takibi dışında başkaca icra takipleri ve davalarda katılanı temsil ettiğini, katılan ile avukatlık ücret tarifesi üzerinden anlaştığını, masrafları kendisinin yaptığı, katılanın diğer dosyalarda da avukatlık ücreti ve masrafları ödemediğini, bu nedenle hapis hakkına sahip olduğunu, uhdesinde tuttuğu paranın katılandan olan vekalet ücreti ve masraflar olduğunu savunması ve buna ilişkin hesap özetini sunması, katılanın sanığın vekaleten takibini yaptığı diğer icra dosyalarında alacağını haricen tahsil ettiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için sanığın katılan lehine vekaleten yaptığı tüm işlere ilişkin dosyaların celbedilerek aralarındaki vekalet ilişkisi nedeniyle sanığın ne miktarda vekalet ve masraf alacağının bulunduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sanığın vekalet ilişkisi nedeniyle hapis hakkının da bulunduğu gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.